“Ekonominin Halleri”nde Türkiye’nin ekonomik performansı konuşuldu

BU+ Etkinlikleri kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Ofisi işbirliğiyle düzenlenen Mezunlarla Açık Ders serisinin 3.’sü 17 Ocak 2019 Perşembe günü Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Zenginobuz’u konuk etti. “Türkiye’de Bağımsız Düzenleyici Kurumlar ve Ekonomik Performans” başlığıyla gerçekleşen etkinlikte Prof. Dr. Zenginobuz, Türkiye’deki bağımsız düzenleyici kurumlarla ekonomik performans ilişkisini değerlendiren bir sunum gerçekleştirdi.

Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına üniversitedeki güncel araştırmaları duyurmak ve mezunların kampüslerin ilişkisini güçlendirmek amacıyla BU+ Etkinlikleri bünyesinde düzenlenen Mezunlarla Açık Ders serisinin ilki olan “Ekonominin Halleri” konuşmaları, iktisat tarihinde davranışsal iktisata, yeşil ekonomiden alternatif ekonomilere kadar geniş bir yelpazedeki konuları akademisyenlerden dinleme fırsatı veriyor. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Zenginobuz tarafından verilen “Türkiye’de Bağımsız Düzenleyici Kurumlar ve Ekonomik Performans” başlıklı konuşmada ekonomik büyüme ve düzenleyici kurumlar arasındaki bağlantı ele alındı.

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Yenal’ın açılışını gerçekleştirdiği etkinlikte, Yenal mezunları kampüse geri getirmek ve ilişkileri sıkılaştırmak amacıyla Boğaziçi Üniversitesi Kültür Sanat Komisyonu ve Mezunlar Ofisi’yle birlikte “Mezunlarla Açık Ders” buluşmalarını düzenlediklerini belirtti. Konuşmacı Ünal Zenginobuz’u da tanıtan Yenal, “Prof. Dr. Ünal Zenginobuz 1996’dan beri Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalışıyor ve 5 senedir de Sosyal Bilimler Enstitüsü Direktörü olarak görev yapıyor” ifadelerini kullandı.

Gayrisafi yurt içi hasıla ölçüldüğünde Türkiye’nin büyümekte olan bir ülke olduğunu belirten Zenginobuz, büyümeye rağmen orta gelir tuzağında takılınmış olduğunu paylaştı: “Orta gelir tuzağı belirli bir gelir noktasına ulaştıktan sonra orada takılıp kalmak anlamına geliyor. Büyüyoruz ancak dünya çapındaki büyük ekonomilerle aramızda çok fark var.” İşsizlik oranı, enflasyon oranı, insani gelişmişlik endeksi gibi oranlarla ekonomik performans arasındaki ilişkiyi değerlendiren Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, Türkiye’nin büyüme oranlarındaki dalgalanmaların yatırımlarla ilgili olduğunu vurguladı.

“Ek büyüme ancak yatırımlarla mümkün olabilir”

Yatırımın tasarruf anlamına geldiğini ve Türkiye ekonomisinin tasarruf açığının yatırımları dış kaynaklara bağımlı hale getirdiğini belirten Zenginobuz, “Türkiye ekonomisi para bulabilirse büyüyebiliyor, bulamazsa büyüyemiyor. Dış kaynakların niteliği de çok önemli, sürekli yenilenmesi gerektiği için kısa vadeli sermaye hareketinin çok faydası yok, doğrudan yabancı yatırımlar gerekli” ifadelerini ekledi. Doğrudan yabancı yatırımların sınırlı olduğuna dikkat çeken Zenginobuz, bu konuda yatırım ortamının kalitesinin belirleyici olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, Türkiye ekonomisinde devletin rolünün tarihsel olarak nasıl seyrettiğini paylaşarak 1990’lı yıllar itibariyle piyasa ekonomisinde düzenleyici devlet anlayışının benimsendiğini ve bağımsız düzenleyici kurumların da bu hedef çerçevesinde oluşturulduğunu dile getirdi: “Rekabet Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi kurumlar öngörülebilir kurallar belirleyerek yatırım belirsizliğinin yarattığı sorunlara çözüm olmaları için oluşturuldu; ancak devlet geleneği geleneksel bürokrasiye daha müsait olduğu için zaman için de özerkliklerini kaybettiler.”

Bağımsız düzenleyici kurumları oluşturulma tarihinin çoğunlukla Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlara uyum sağlama sürecine dayandığını aktaran Zenginobuz, Türkiye ekonomisinin uluslararası kuruluşların baskısıyla gelen yeniliklere adapte olmakta zorluk çektiğini ifade etti.

Bağımsız Düzenleyici Kurumlar gerçekten bağımsız mı?

Bağımsız düzenleyici kurumların bağımsızlığının kurum başkanlarının ve üyelerinin statüsü, hükümete karşı sorumluluklar, kurum bütçesini kontrol etmede bağımsızlık gibi pek çok faktöre dayandığını paylaşan Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, Türkiye’deki bağımsız düzenleyici kurumların kurulduklarında kâğıt üzerinde 1 üzerinden 0,75 gibi bir bağımsızlık oranına sahip olduklarını belirtti. Zenginobuz, uygulamada ise kurulduklarından itibaren aşınmaya uğradıklarını aktararak “Tekil devlet yapısı, bağımsız düzenleyici kurumların sahip olması gereken özerklikle uyuşmadı. Kurumlar en başından beri bakanlıklarla ilişkilendirilerek bağımsızlıkları aşındırıldı” sözlerini ekledi.

Günümüzde bağımsız düzenleyici kurumların kâğıt üzerindeki özerklik oranlarının 1 üzerinden 0,50’ye inmiş olduğunu ifade eden Zenginobuz, uygulamada bu oranın daha da düşük olabileceğini ekledi. “Bu durum karşısında kurumların neden oluşturulduğunu sorabiliriz. Kurumların yaratılmasında kendi inisiyatifimiz aslında sınırlı, daha çok Avrupa Birliği, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlara adapte olma süreçleri sonucunda bağımsız düzenleyici kurumlar oluşturuldu” ifadelerini ekleyerek konuşmasını tamamlayan Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, ardından dinleyicilerin sorularını cevaplandırdı.

 

Prof. Dr. Ünal Zenginobuz kimdir?

Lisans derecesini Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde 1983 yılında tamamlayan Zenginobuz, yüksek lisans derecesini de yine Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden 1987 yılında aldı. Pennsylvania Üniversitesi’nden 1996 yılında doktora derecesini alan Zenginobuz, 1996 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. Zenginobuz’un temel araştırma alanları mikroekonomi teorisi, kamu maliyesi, rekabet politikaları, regülasyon ve bağımsız düzenleyici kurumlar üzerine olmakla birlikte 2013 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Direktörü olarak görevini sürdürüyor. Prof. Dr. Ünal Zenginobuz aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu’nun yönetim kadrosu arasında bulunuyor.

 

 

Haber: Gizem Seher / Kurumsal İletişim Ofisi

Fotoğraflar: Kenan Özcan